18 Kasım 2008 Salı

TIM BURTON’A YOLCULUK

corpse bride

“Cumartesi öğleden sonraları televizyonda “The Brain that Wouldn't Die”ı izleyerek büyüdüm. Kolu kopmuş bir çocuk vardı ve tüm duvar kana bulanmıştı. Bunu hiçbir zaman negatif olarak görmedim. Gerçek olmadığı sürece bu tip şeyler bana “boşaltıcı” gelirdi.

Çocukken gördüğünüz birçok şey sizinle birlikte kalır… Hayatınızın çoğunu deneyimi yeniden elde etmek için harcarsınız.”


Fantezi, korku ve bilim kurgu filmleri bizi başka bir dünyaya götürdüğü gibi, kendimiz hakkında da birçok şey anlatır. “Imaginery cinema” dediğimiz tarz ise, tamamen insanın hayal gücüyle doğar, deneyimlerinden beslenir ve yaratıcısının elinde şekillenerek karşımıza çıkar. Bu tür filmler çoğunlukla çekirdek kitleleri ile var olurlar.

Tim Burton filmleri sadece modern sinemanın ve popüler kültürün kalıplarını yıkmakla kalmadı, fantastik öyküyü animasyonla birleştirerek bambaşka bir tarz yarattı. Yakın film tarihinde bütün endüstriyi etkileyebilecek bu kadar orijinal bir tarz yaratmayı çok az insan başarmıştır. Fakat elbette, alanında tek olduğunu kanıtlayan Burton da, ileride başlı başına bir popüler kültür malzemesi haline geleceğini bilemezdi.


................devamı Karakalem sayı 1, Eylül 2007

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...